Rutinler

Sanatçı Deniz Pelister’in Günlük Rutinlerinde Yaratıcılığın Yansımaları

Deniz Pelister sanatsal üretimleri, annelik mesaisi ve özbakım ritüelleri arasında hoş bir denge kuruyor.

15 Eylül 2025

Yaratıcılık ile günlük rutinler arasında sıkı bir bağ var. İşte bunun için yaratıcı kimselerin rutinlerini her daim ilham verici buluyoruz. Sanatçı Deniz Pelister bu isimlerden. Pelister’le günlük hayatın ritmi, seyahatin dönüştürücü gücü ve bakım ritüelleri üzerine konuştuk.   

Güne nasıl başlıyorsun?

Güne bir bardak ılık suyla başlıyorum. Ardından filtre kahvemi demleyip içine bir kaşık Hindistan cevizi sütü ekleyerek içiyorum. Yüzümü Japonya’dan aldığım Senka Perfect Whip Cleansing Foam ile yıkadıktan sonra cildime yalnızca gül suyu uyguluyorum. Alerjik bir yapım olduğu için kozmetik tüketimimi oldukça azalttım. Eskiden Shiseido ve Chanel ürünlerini çok severdim. Fakat cildime pek iyi gelmediklerini fark ettim. Çocuğumdan ötürü yoğun bir rutinim olduğundan, düzenli uygulayamasam da viral olan buz küplerini denemeye çalışıyorum bir süredir.

 


Sabahları mı yoksa geceleri mi daha üretken oluyorsun? 

Kesinlikle geceleri daha üretkenim. Eşim de ben de evden çalıştığımız için gün içinde boş zamanlarımızı birlikte geçiriyoruz. Günün yoğunluğu bittikten sonra yeni bir güne başlamış gibi hissediyorum. Anca o zaman kendime vakit ayırarak üretebiliyorum.

Resim yaparken iç dünyanla kurduğun bağı güçlendiren pratiklerin ve alışkanlıkların var mı? 

Akşam çalışacaksam gün içinde kompozisyonu ve çizimleri defalarca zihnimde canlandırırım. Resim yapmaya başlamadan önce mutlaka kahvemi alırım; arka planda müzik ya da haberler açık olur. Bazen de eşimle sohbet ederek başlarım.

 

Resimlerini günlük hayattan ilham alarak yaratıyorsun. Peki günlük hayatın kaosu seni ve üretim pratiklerini nasıl etkiliyor? Arada bir sakinleşmek istiyor musun mesela? Öyle olduğunda ruhunu ve bedenini nasıl şifalandırıyorsun?

Böyle durumlarda öncelikle sosyal medyadan uzak durup ailemle vakit geçiriyorum. Aslında ailem benim en büyük şifa kaynağım. Enerjim olmadığında resim yapmak için zorlamıyorum kendimi. Bazen günlerce hiçbir şey üretmiyorum. Ancak enerjimi sıfırladığımda yeniden devam edebiliyorum. Spor yapmak da bana iyi geliyor.

Sık sık seyahat ediyorsun. Bir süre Tayland’da yaşadınız. Tayland deneyimi sana neler kattı? 

Hayat sürekli bir değişim içinde. Bu değişim bazen zihnimi karıştırsa da işlerime olumlu yansıdığını düşünüyorum. 

Tayland’da yaşamak bana normalde asla denemeyeceğim şeyleri deneyimleme fırsatı verdi. Evcimen ve kurallara bağlı biriyim ama bu süreç bana yeni fikirlere ve işlere açık olabileceğimi öğretti. Bilmediğim bir hayata adım atmak sadece mekân değiştirmek değildi; konfor alanımı bırakıp kendimi bilinmeyene ve yepyeni deneyimlere teslim etmekti. Böylece hayatın farklı tonlarını tadabildim; kendimi yeniden keşfedebildim. 

Sanatçıların, yolculuğun dönüştürücü gücünden beslendiğine inanıyorum. Bana göre sanat, yolculuğun ta kendisi. Çünkü her yeni hedefe doğru ilerlerken ya da buna ulaştığımda, beni asıl motive eden şeyin sürekli gelişme arzusu olduğunu görüyorum.

 

Kızı Leyla ile birlikte Tayland’da.

 

Anne olduktan sonra hayatında neler değişti? 

Anne olmak gerçekten müthiş bir duygu. Annelik beni her gün ayrı bir şekilde zorlamasına rağmen çok da mutlu ediyor. Ebeveyn olunca ister istemez konforundan, uykundan ve rahatlığından ödün veriyorsun. Çünkü günlük rutinin tamamen değişiyor. Ama zamanla buna uyum sağlayıp sürecin aslında çok kıymetli olduğunu fark ediyorsun.

Anne olduktan sonra bedenimde doğal olarak büyük değişimler oldu. Dış görünüşe önem verdiğim için vücudumun birçok yerinin deforme olması yıpratıcıydı. Yüzümdeki kırışıklıklar da hızla arttı. Bu yıl ilk kez botoks yaptırdım. Artık çocuğum üç yaşına yaklaştı. Ben de kendimi yeniden toparlama sürecindeyim. 

Vücudunda vitilogodan kaynaklanan lekeler var. Bunun için vücut bakımında dikkat ettiğin şeyler var mı?

Özellikle güneşe çıktığımda dikkatli olmam gerekiyor. Dikkat etmezsem cildimde yanıklar oluşabiliyor. Bunun için genellikle doğrudan güneşe maruz kalmaktan kaçınıyorum. Özel bir ürün kullanmıyorum ama yıllardır bacaklarıma ve kollarıma Nuxe Huile Prodigieuse Kuru Yağ’ı ya da Yves Rocher Monoi Vücut Yağı’nı sürüyorum.

Güzellik senin için ne ifade ediyor?

Özellikle özgüvenli ve kendiyle barışık insanların dışa yansıttıkları enerjinin onları gerçekten çok güzel gösterdiğini düşünüyorum. 

 

Deniz’in favori ürünleri.

 

Genelde hafif makyaj yapıyorsun. Favori makyaj ürünlerin neler?

Her gün kullandığım dört vazgeçilmezim var: Chanel kirpik kıvırıcı, yüzümdeki çilleri belirginleştirmek için kullandığım Sephora eyeliner, Dior Addict Lip Tint 421 ve MAC Cosmetics’in Nude serisinden dudak kalemi.

Özel günlerde biraz far ekliyorum gözlerime. Dudaklarım genelde kahve tonlarında olduğundan gözlerimde somon tonlarını tercih ediyorum. 

En sevdiğin kusurun nedir?

Ellerim normalden büyük ve çok kemikli. Üstüne bir de vitiligodan ötürü lekeli. Ergenlik dönemim ellerimi saklamakla geçti. Ama artık değişik olmaları hoşuma gidiyor.