Liana Kesenci’nin Bali’deki Yalın Yaşam Tarzını Yansıtan Rutinleri

Liana Kesenci’nin kökleri İstanbul’da olsa da, hayatının merkezinde Bali var. Bu büyüleyici adada ailesiyle birlikte sakin bir yaşam sürerken, yaratıcılığını besleyen anların daha da farkında oluyor. Rutinlerini ve ritüellerini olabildiğince yalın tutan Liana’nın günlük hayatına yakından bakıyoruz.

İstanbul ve Bali’de yaşıyorsun. Her açıdan birbirinden bu kadar farklı yerlerde yaşamak seni ruhsal ve bedensel olarak nasıl etkiliyor?

Yıllarca İstanbul–Bali arasında gidip geldik ama artık tamamen Bali’de yaşıyoruz. İstanbul demek, ailem, arkadaşlarım, çocukluğum demek. Oradaki enerjiyi seviyorum. Bali ise tam tersi; bana evimdeymiş gibi hissettiren, huzur bulduğum, düşündüğüm, yaratabildiğim, anı yaşayabildiğim ve topraklandığım yer.

Benim için ikisi de çok değerli. İstanbul beni hızlandırıyor, Bali sakinleştiriyor. Her yaz ve yılbaşında mutlaka İstanbul’dayız. Ailemle olmayı, Ada’ya gitmeyi, çocuklarıma çocukluğumu yaşatmayı seviyorum.

 

 

Günlük hayatında hiç aksatmadan takip ettiğin rutinler var mı?

Her sabah uyanır uyanmaz yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra yağlarımı sürüp gua sha ile yüz masajı yapıyorum. O sırada kahvemi koyuyorum. Her gün yogaya gidiyorum. Yoga yaptığımda günüm çok daha iyi geçiyor.

Güne nasıl başlıyorsun? Olmazsa olmazların neler?

Güne mümkün olduğunca sakin başlamaya çalışıyorum. Acele etmeyi, stresli uyanmayı hiç sevmiyorum. Erken kalkıp kendime birkaç dakika ayırdıktan sonra çocukların kahvaltılarını hazırlıyorum; çantalarını kontrol ediyorum. Her şey hazır olunca onları da sakince uyandırıyorum.

Okuldan önce plaja gidiyoruz. Burada smoothie’lerini içiyorlar. Bu sabah ritüeli hem çocuklara hem de bana çok iyi geliyor. Her gün burada yaşadığımıza şükrediyoruz.

 

Annelik deneyimi sana neler kattı? Bedeninle kurduğun bağ açısından baktığında ne tür değişimler yaşadın?

Anne olduktan sonra kendimi olduğum hâlimle daha çok sevdiğimi fark ettim. Bedenimle daha güçlü bir bağım var. Ruh olarak da daha açık ve netim. Kendimi dinlemeyi öğrendim. Annelik bana büyük bir güç, aynı zamanda da büyük bir sakinlik kazandırdı.

Instagram hesabına bakınca makyaj konusunda doğal görünümlerden yana olduğun anlaşılıyor. Hangi makyaj ürünlerini tercih ediyorsun?

Bali’de pek makyaj yapmıyorum. Hava sıcak ve güneşli olduğu için genellikle sadece SPF’li bir yüz kremi sürüyorum. Gucci’nin ve Dries Van Noten’in hafif renk veren rujlarını çok seviyorum. İstanbul’dayken hafif rimel ve göz kalemi sürmek hoşuma gidiyor.

 

 

Bali’de kendine vakit ayırmak istediğinde ziyaret etmeyi sevdiğin wellness ve güzellik adresleri hangileri?

Eve çağırdığım çok iyi bir masaj terapistim var; en çok onun masajından memnun kalıyorum.

Yüz masajı için Pererenan’daki Face Therapy’ye gidiyorum. Gerçekten çok iyiler. Ubud’da Bambu Indah da en sevdiğim yerlerden. Sayan Nehri’nin yanında olmak, oranın doğası her seferinde çok iyi geliyor bana.

Ritüellerle aran nasıl? Hangi ritüeller sana iyi geliyor?

Ritüelleri severim. Evde tütsü ve Palo Santo yakmak hoşuma gidiyor.

İstanbul’da Ada’ya vapurla gitmek bile benim için bir ritüel. Eski ve tekrarlanan şeyler bana iyi geliyor. Uzun süre gitmediğim bir yere döndüğümde, aynı yerlere uğramayı seviyorum.

Bali’de de yogadan sonra neredeyse her gün aynı yere gidip kahvemi içiyorum. Böyle küçük, tekrarlanan şeyler bana daha iyi hissettiriyor.

Güzellik senin için ne ifade ediyor?

Güzellik tamamen nasıl hissettiğime bağlı. Huzurlu ve mutlu olduğum, kendime iyi baktığım zaman daha güzel hissediyorum.

Ailendeki kadınlardan miras kalan bir güzellik tüyosu var mı?

Ailemdeki kadınların hepsi çok sade ve doğal. Abartılı bakım ritüelleri yok ama duru ve oldukları gibi güzeller. Bana kalan en büyük tüyo da bu aslında: sadelik. Az şeyle, doğallığını korumanın yeterli olduğuna inanıyorum.

 

Cilt bakımında her daim güvendiğin ürünler hangileri?

Çok fazla ürün kullanmıyorum ama kullandıklarımın gerçekten temiz içerikli olmasına ve bana iyi gelmesine dikkat ediyorum.

Fields of Yarrow’un ürünlerine çok güveniyorum. Yüz yağları, göz kremi ve tonikleri cildime çok iyi geliyor. Ayrıca Homemade Aromaterapi’nin ürünlerini çok seviyorum. Bali’ye gelirken mutlaka yanıma alıyorum. Bunların dışında hafif bir C vitamini, iyi bir nemlendirici ve güneş koruyucu benim için yeterli oluyor.

Cildimi fazla ürünle yormayı sevmiyorum. Az ama etkili bir rutinden yanayım.

Bali’de cildini güneşten koruma konusunda kendin ve çocukların için hangi ürünleri tercih ediyorsun?

Genellikle sabah çok erken, altı gibi plaja gidip dokuz civarı dönüyoruz. O saatlerde güneş çok yumuşak olduğu için çoğunlukla krem sürmüyorum. Sabah güneşi bana iyi geliyor. Biraz D vitamini almak hoşuma gidiyor.

Bazen akşamüstü beş gibi gidiyoruz. O saatlerde de güneş çok sakin oluyor. Doğru saatlerde güneşte kalmaya özen gösteriyoruz.

Günün geri kalanında hem kendim hem çocuklar için temiz içerikli, hafif dokulu ve suya dayanıklı bir güneş kremi tercih ediyorum.

Favori kusurun nedir?

Açıkçası kusurlarım için favori diyemem. Kendimde hoşuma gitmeyen bir şey varsa zamanla bunu dönüştürmeye çalışıyorum. Ama kusurlara çok takılmıyorum. Zaten çoğu zamanla değişiyor, yumuşuyor.