Menopoz Dönemindeki Kadınlar İçin Cilt Bakımı Rehberi

Yakın zamana kadar menopoza giren kadınlar yaşlı kabul edilirdi. Yaşlanmanın sonuçlarını kabul ederek âdeta kadınlıktan emekliye ayrılmış gibi yaşamaları beklenirdi onlardan. Menopozun vücutlarında yarattığı değişimler, ne güzellik dünyasının ne de tıbbın yeteri kadar araştırma konusu olurdu. Tıpkı regl gibi menopoz da tabu kategorisindeydi. Menopozun konuşulmaya ve tartışılmaya değer görülmemesi kadınların bu dönemi el yordamıyla geçirmelerine, sorunlarını pek dillendirememelerine, zaman zaman da yalnız hissetmelerine yol açıyordu.

Reglin utanılacak bir durum olmaktan çıkmasıyla menopozonki peş peşe geldi. Bu bir tesadüf değil tabii. Kadın hareketinin güçlenmesi, kadın bedeninin utanç, ayıplama ve değersizleştirmeyle kontrol altında tutulmasına karşı güçlü bir itiraz doğurdu. Bunun yanında, menopoz özelinde konuşacak olursak nüfusun etkisi de yadsınamaz. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu 2025’te dünyada 1,1 milyar kadının menopozda olacağını, bunun da çalışabilir nüfusta her beş kadından fazlasını etkileyeceğini ortaya koyuyor. Kadın sağlığı araştırmalarına fon sağlayan bir kuruluş olan Women’s Health Access Matters’ın kısa süre önce yayımlanan raporunda, değeri 2024’te yaklaşık 18 milyar dolar olan menopoz sektörünün, 2030’daki değerinin 27 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Menopoza giren kadınların sayısı arttıkça menopoz pazarının büyümesi de kaçınılmaz oluyor. Tüm bu gelişmeler, kadınları sadece gençleşmeye çalışan bir kitle olarak görme eğilimindeki güzellik ve iyi yaşam sektörlerini, onların gerçek ihtiyaçlarını göz önünde bulundurma konusunda uyandırdı.

Menopoz Cildi Nasıl Etkiliyor?

Her kadının menopoz deneyimi kendine has. Ateş basması, gece terlemeleri, bitkinlik, uykusuzluk ve duygusal iniş çıkışlar menopozun yaygın belirtileri olsa da kimileri bunları daha yoğun, kimileriyse daha hafif yaşıyor. Menopozun en gözle görülür etkisi ciltte oluyor. Cildin nemini kaybetmesinin ve kurulaşmasının sorumlusu hormon seviyelerindeki dalgalanmalar. Ancak endişeye mahal yok. Vücudunuzdaki değişimleri anlarsanız buna göre hareket etmeniz kolaylaşır. Vücuttaki östrojenin azalması cildin ürettiği kolajen, elastin, hiyalüronik asit ve seramid miktarının düşmesine sebep oluyor. Menopozla beraber ince çizgilerin ve kırışıklıkların belirginleşmesi, cildin sarkması, yaraların daha geç iyileşmesi ve vücutta morarmaların artması bundan kaynaklanıyor. Ayrıca kuruluğa bağlı olarak cilt iritasyon ve enflamasyona yatkın hale gelebiliyor. Dahası var. “Sen neymişsin be östrojen!” nidanızı duyar gibi oldum. Östrojen azaldığında cilt inceliyor; bu da cildi güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı daha savunmasız kılarak lekelenme ihtimalini artırıyor. Bunların yanı sıra, hormonlar dalgalanırken gül hastalığı ve akne gibi cilt sorunlarının baş gösterme olasılığı de ortaya çıkıyor. İyi haberi sona sakladım. Bunların hiçbiri çözümsüz değil.

Cildin Menopoz Dönemindeki İhtiyaçları

İşe cilt bakımı rutininizi gözden geçirmekle başlayabilirsiniz. Cildinizi yeterince nemlendiriyor musunuz? Güneş korumasına dört mevsim dört elle sarılıyor musunuz? Bir arkadaşım, nemlendiricisi SPF’li olduğu için güneş koruyucu sürmesem olur mu diye sorduğunda, “Duymamış olayım,” diye karşılık vermiştim. SPF’li nemlendirici, güneş koruyucunun yerini alamaz. Bırakın sürmemeyi, güneşli günlerde güneş koruyucunun ara ara tazelenmesi gerek. Size de hatırlatmış olayım. Nemlendirme konusunda hiyalüronik asit, skualen, gliserin ve seramide güvenimiz tam.

En az nemlendirme kadar önemli bir adım da cildi yeteri kadar eksfoliye etmek. Özellikle cildiniz donuk ve lekelenmeye meyilliyse, alfa hidroksi asit (AHA) veya beta hidroksi asit (BHA) içeren ürünlerle cildi ölü deriden arındırmak faydalı oluyor. Yaşla beraber cilt hücrelerinin yenilenme hızı yavaşladığı için cildin kendiliğinden ölü hücrelerden kurtulması ve yeni hücreler üretmesi zaman alıyor. Cildinizin eskisi kadar canlı görünmemesinin sebeplerinden biri bu. Eksfoliye etmek, yeni hücrelerin oluşmasına yardım etmek demek. Fakat burada ince bir çizgi var. Gereğinden fazla eksfoliye etmek, yaştan ötürü incelen cildi daha da hassaslaştırabilir. En iyisi cildinizin verdiği tepkileri gözlemleyerek ilerlemek.

İnce çizgiler ve kırışıklıklar için düzenli olarak retinol kullanmaya başlayabilirsiniz. Retinol, cildin kolajen üretimini destekleyen güçlü bir içerik. Dolayısıyla cildinizi bu içeriğe alıştırmak için düşük retinol oranına sahip ürünlere yönelmenizi öneriyoruz. Hızlı sonuç alma umuduyla retinol oranı yüksek ürünleri seçmek faydadan çok zarar verebilir. Retinol kullanırken ciltte kuruluk oluşabilir. Bunun için cildinizi iyice nemlendirmeyi ihmal etmeyin. Ayrıca güneş koruyucu uygulamayı katiyen atlamayın.

Menopoz döneminde hormonal akne sorunu yaşayanlar da oluyor. Aknelerden kurtulacağım diye cildi kurutan ürünlere yönelmek hata olur. Bunun yerine gözeneklere nefes aldıracak salisilik asit içeren ürünleri tercih edebilirsiniz. Cildi nemsiz bırakmamak da önemli.

Son olarak cildinizi antioksidanlarla besleyin. Bu kategorinin önde gelen içeriği C vitamini kuşkusuz. Niasinamid, bakuchiol ve E vitamini de rutininize ekleyebileceğiniz diğer faydalı antioksidanlar. Bunlar güneşin yol açtığı hasarı azaltmak ve kırışıklık görünümünü hafifletmek üzere çalışıyor.