Steph Cabrera Enerjinizi Yükseltecek

Günlük hayatta sürekli karşımıza çıkan sezgi, öz bakım, öz sevgi ve wellness gibi kelimeler tekrar edildikçe anlamını yitirebiliyor. Steph Cabrera bu kelimelerin içlerini doldurmaya niyetli. Cabrera, sağlık ve wellness koçluğu yaklaşımında hareket, nefes çalışması ve bitkisel tıbbı insanların gündelik rutinlerinin bir parçası haline getirmeye odaklanıyor. Her şeyden önemlisi, daha iyi ve kaliteli bir yaşam biçimini mümkün kılmak için çalışıyor. Cabrera’nın farkındalık egzersizleri ve bedenin bilgeliğine erişmeye dair ipuçlarını dinlemek üzere Londra’da kendisiyle bir araya geldik. Yeni yıla iyi bir enerjiyle girmek ve bunu sürdürebilmeye dair tüyolarını keşfetmek için okumaya devam edin.

Sezgilerimizi kuvvetlendirmek, beden ve benliklerimiz arasındaki bağı sağlamlaştırmak için neler yapabiliriz?

Sezginizi kuvvetlendirmek için öncelikle sessizlik ve sükûnet içinde oturmaya vakit ayırmalısınız. Bir de kendinizi dinlemeye. Zihninizden geçen her düşünce sizi tanımlayacak diye bir şey yok. Bunlar çevreniz ve yaşantınız sebebiyle gün içerisinde meydana gelen düşünceler. Sezginizi dinlemek, egonuzla barışmak anlamına da gelir. “Şöylesin, böylesin” diyen o sesi bastırmaya çalışmayın. Çünkü bastırmak, patlamaya hazır bir bombanın oluşmasına davetiye çıkarır ve bir noktada patlarsınız. İçinizden geçen hangi sesi dinleyeceğinizi seçmek size düşüyor. Bana sorarsanız “kusurlarınızın” farkında varmak gayet güzel. Bu bilinç oluştuğunda kendinizi daha iyi anlayıp sorunlu bir durum varsa bunu çözmek için farkındalık kazanıyorsunuz. İnsanlara zihinleri ve bedenleri arasında bağ kurmayı öğretme konusunda bu kadar tutkulu olmamın sebebi tam da bu. 

Örneğin, kadın ya da regl olan bir birey olarak bedeninizle uyum içerisinde olmak, farklı döngüleri öğrenmek demek. Regl döngümü takip etmeye bayılıyorum çünkü ovulasyon dönemimde Beyoncé gibi hissediyorum. Resmen Beyoncé hormonlarım ortaya çıkıyor. Mesela bu dönemde daha aktif olmak bana iyi gelirken PMS diye adlandırılan regl öncesi gerginlik sendromu sırasında yin yoga yapıp çay içmek, dışarı çıkıp insanlarla görüşmekten daha iyi hissettirebilir. Bedeninizle ne kadar uyum içinde olursanız onun ihtiyaçlarını o kadar iyi anlarsınız. 

Öz sevgi olgusuna yaklaşımınız nedir?

Öz sevgi, öz bakımın ötesindedir. Cildinize bakım veya ellerinize manikür yapmanın da. Elbette bunlar da öz sevginin güzel ve önemli araçları. Fakat en basit haliyle öz sevgi kendini kabullenmedir. Sık sık uyguladığım, çok basit olsa da bana iyi gelen bir çalışma var. Her gün hazırlanırken aynaya baktığımda olumsuz bir düşüncenin aklımdan geçeceğini fark ettiğim anda bunu engellemek için parmaklarımı şıklatıyor ya da bedenime dokunuyorum. Aniden kendimi  “Acayip güzelim!” havasına sokuyorum. (Gülüyor.) Tabii kendi halinize gülüyorsunuz ama burada önemli olan bu alıştırmayı tekrarlamak. Bizler alışkanlıkları olan canlılarız. Bunlar kulağa saçma gelse de gerçekten işe yarıyor. Bir de öz değer odaklı nefes çalışması atölyelerimde yaptığımız bir egzersiz var. Aynaya bakarken beğendiğimiz bir özelliğimizi söylüyoruz. Fiziksel, düşünsel ve duygusal anlamda kendinde neyi beğeniyorsun? Ayrıca başkalarının ne yaşadığını asla bilemeyiz. Bu yüzden karşınızdakine de nazik bir yorumda bulunarak insanların (kendiniz dahil) o güne bakışını değiştirebilirsiniz.

 ÖncekiSonraki  

Kendini motivasyonsuz veya bir rutine sıkışmış hissedenlerin hayatlarını güzelleştirmelerine yardımcı olmak için birkaç ipucu verebilir misiniz? 

Öncelikle içinde olduğunuz kısır döngüden çıkmanıza yardımcı olacak küçük ama gerçekçi bir adım atmanız gerek. “Yarın erken yatacağım. Sağlıklı beslenmeye veya spor yapmaya çalışmayacağım. Hepsi bu. Bu hafta yapacaklarım bundan ibaret,” gibi bir şeyden bahsediyorum. Değişim adımına karar verirken bedeninizin günlük ritmine de kulak verin.. Zira, belirli saatlerdeki sindirim ve dinlenme süreçlerini bozmak ruh halinizi etkileyebilir. Ben bu cümleyi sesli söylediğimde faydasını görüyorum: “Bugün erken yatıyorum. Sonra kalkıp televizyonu kapatıyor, en sevdiğim çayımı ve kitabımı alıp yatağa dönüyorum.”

Sabahları meditasyon ya da spor yapmak size göre değilse güne sağlıklı bir öğünle başlayın. Yürüyüş yapmayı seviyorsanız 45 dakika yürümeyi deneyin. Bu süre kalp ve damar sağlığınız için yeterli. Biliyorum, wellness ve sağlıklı yaşama dair bilgi bombardımanı kafamızı karıştırıyor. Oysa ihtiyacımız olan sürdürülebilir değişimler böyle basit rutinler ile başlıyor.  

Çevreniz, yemek, kitap, film ve müzik gibi  tüketim alışkanlıklarınız… Bütün bunlara dikkat etmek, bunların sizi nasıl etkilediğini saptamak çok önemli. Haberleri takip etmeyi seviyorsanız oturup saatlerce sizi endişelendiren şeyleri izlemekten kaçının. Geç yatıp televizyon izlediğimizde ya da boş boş telefona baktığımızda genellikle ertesi gün akşamdan kalmaymış gibi hissederek uyanıyoruz. Her mutlu ilişkinin formülü olan denge teknoloji konusunda da önemli. Cihazlarınızla dengeli bir ilişki kurun, telefonunuzda vakit geçirmek için belirli bir zaman aralığı saptayın. Sosyal medyada gördüğünüz her şeyin gerçek olmadığını unutmayın. Sizin için tetikleyici olabilecek insanları takip etmeyi bırakın veya sessize alın. Beraber vakit geçirdiğiniz kişiler konusunda da dikkatli olun. En yakın olduklarınız aynı zamanda sizi en çok etkileyenlerdir. Ayrıca insanları yargılar veya onların arkasından konuşursanız kısa süreli bir doyum hissedebilirsiniz. Ama sonrasında kendinizi kötü hissedersiniz ve enerjiniz düşer. Ayrıca başkalarının ne düşüneceğinin ve ne diyeceğinin sizi kaygılandırmasına izin vermeyin. Nihayetinde enerjinizi yükseltmek demek, kendinize karşı dürüst olmak ve kalbinizde mutluluk kıvılcımı çıkaracak şeyler yapmayı seçmek demektir.